TRABZON – Eğitim-Sen Trabzon Şubesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. “Beyaz önlükler eğitimdeki karanlığı örtemez” pankartıyla Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yağmur altında toplanan Eğitim-Sen’li öğretmenler AK Parti döneminde eğitimin yapboz tahtasına döndüğünü ve öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını vurguladı.
Sendika adına basın açıklamasını okuyan Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, okullara yeterli kaynak aktarılmadığını ve giderlerin bağış ve kayıt parası adı altında velilere yüklendiğini dile getirdi. Okullarda personel eksikliğinin had safhada olduğunu kaydeden İkinci, “Okulların hijyen ve temizliği okul-aile birlikleri vasıtasıyla veya İŞKUR üzerinden görevlendirilen güvencesiz ve düşük ücretler ile çalıştırılan personeller ile sağlanmaya çalışılmaktadır. Birçok okulumuzda teknolojik altyapı, laboratuvar, kütüphane, çok amaçlı olarak kullanılabilecek salon eksikliği bulunmaktadır” dedi.
Öğrencilerin yetersiz beslenmesi, eğitimde laiklik karşıtı uygulamaların yapılması, liyakatsiz yöneticilerin atanması, sayısı 2 milyona yaklaşan okul terkleri, 500 bini geçen atanamayan öğretmenin oluşu gibi sorunları sıralayan İkinci, tüm bunlara karşın Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) günü kurtarmaya yönelik göstermelik adımlar atarak öğretmenlere beyaz önlük dayatması yaptığını ifade etti.
‘BEYAZ ÖNLÜK DAĞITACAĞINIZA SORUNLARI ÇÖZÜN’
Her öğretmene beyaz önlük hediye edileceğini ifade eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenen İkinci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın bakan, öğretmenlerin beyaz önlüğe ihtiyacı yok. Öğretmenlerin, okullarında ücretsiz bir öğün sıcak yemek sunulmuş, karnı tok, sırtı pek, gözleri gülen öğrencilere ihtiyacı var. Öğretmenlerin beyaz önlüğe değil; güvenceli, kadrolu, eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulandığı, liyakatin esas olduğu bir çalışma yaşamına, insan onuruna yaraşır ücrete ihtiyacı var. Sayın bakan, ülkemiz eğitim tarihine öğretmenlere beyaz önlük dağıtan bakan olarak değil, eğitim sisteminin yapısal sorunlarına dair köklü çözümler için sahici adımlar atan bir milli eğitim bakanı olarak geçebilirsiniz. Bu tercih, bu imkan sizin. Bize iktidarlar saygınlık ve değer kazandıramaz, bahşedemez. Biz ancak öğrencilerimize, velilerimize ve okullarımıza sahip çıkarak, mesleğimizi en iyi şekilde icra ederek, laik, bilimsel ve kamusal eğitimi savunarak, her koşulda çocuklarımızın üstün yararını gözeterek kendi saygınlığımızı kendimiz tesis edebilir, kazanabiliriz. Yaşadığımız tüm sorunların çözümü bizim elimizdedir.”
